Zamanın Şahitleri ” Tarih Kainatın Vicdanıdır.”

“Tarih Kainatın Vicdanıdır” sözü, dünya tarihinde önemli bir yere sahip olan ve özellikle tarihi olayları ve süreçleri anlamlandırmak için kullanılan bir ifadedir. Bu söz, tarihin insanlık için ne kadar önemli olduğunu ve insanların geçmişte yaşanan olaylardan ne kadar ders çıkarması gerektiğini vurgular.

Tarihin, geçmişte yaşanan olayların izlerini bugüne kadar taşıyan bir kaynak olduğu söylenebilir. Tarihi inceleyerek, insanlık olarak neleri doğru yapmış veya yanlış yapmış olduğumuzu görebiliriz. Geçmişte yaşanan olaylar ve süreçler, insanların yaşam biçimleri, inançları, kültürleri ve toplumsal yapıları hakkında bilgi sahibi olmamızı sağlar. Ayrıca tarihi inceleyerek, benzer hataların tekrarlanmasını önleyebilir ve gelecekte daha iyi bir dünya inşa etmek için fikirler geliştirebiliriz.

“Tarih Kainatın Vicdanıdır” sözü aynı zamanda, tarihin objektif ve tarafsız bir şekilde incelenmesi gerektiğini de vurgular. Tarih, insanların yaptıkları hataların yanı sıra başarılarını da içerir ve bu nedenle objektif bir şekilde incelenmelidir. Tarihi yanlış yorumlamak veya manipüle etmek, gelecekte benzer hataların tekrarlanmasına yol açabilir.

Sonuç olarak, “Tarih Kainatın Vicdanıdır” sözü, tarihin insanlık için ne kadar önemli olduğunu ve geçmişte yaşanan olaylardan ne kadar ders çıkarmamız gerektiğini vurgulayan önemli bir ifadedir. Tarihi doğru bir şekilde inceleyerek, gelecekte daha iyi bir dünya için fikirler geliştirebilir ve benzer hataların tekrarlanmasını önleyebiliriz.

“ Tarih Kainatın Vicdanıdır” der Ömer Hayyam. Bu sözleri ile çok önemli bir noktaya dikkat çeker, sonuçta o da tarihin bir parçası olup, nereden tutunmak gerektiğini  işaret etmiştir. Aslına bakarsanız her dönemin tarih izcisi bir sonraki nesil için altın bir yol gösterir. Ömer Hayyam , bu sözlerle tarihden mutlaka dersler alınmalı, ciddi bir şuur oluşturulmalı ve bu bilinçle de tarihi hatalar tekrarlanmamalı vizyonunu oluşturmuştur. Her bir tarih izcisi zamanına tanık, her bir zaman izcisi, bir önceki tarih izcisi nesilden etkilenmiş ve aslı olarak zamanına tanıklık etmiştir. İnsan’ varlığından bu güne kadar olan süreçleri değişik yöntem ve taktiklerle kayıt altına alıp bir çeşit nesilden nesile aktarmayı başarmıştır, her zamanın mutlak bir şahidi vardır., kayıtlar her nesilde değişse de zaman şahidi bir sonraki nesle kendi üslubu ve kendi yöntemi ile aktarmayı başarmıştır. Bu yüzden tarih saklı kalmadığı müddetçe çok önemlidir.  Ömer Hayyam’ın da dediği gibi “ Tarih Kainatın Vicdanıdır.”

       Tarih tekerrür etmez ama hatalar tekerrür edebilir. Örnek verecek olursam, süregelen bazı gelenekler bazı nesiller için artık faydalı olmaktan çıkıp zarar vermeye başlayabilir bu bir  ‘Küllt’ dür ve devam ettiği sürece geçmiş toplumların kaderini yaşamaya zorlayabilir. Oysa her zamanın toplumu farklı bir yol izlemiş olsaydı, insani ortak bir yol bulunamaz mıydı? Her zamandan bir doğru değer insanlığı nerede buluşturur du hayal edin… 21.yy a kadar olan yüzyıllarda bugün hala 21.yy için insan merkezli ortak bir tarih arıyor olmak gerekmez miydi? Bugün hâlâ her toplum kendi tarihini arıyor, bu döngüsel hata vicdanı sorgulatır mı? Bu yönden bakıldığında aslında geleceği öngörmek de fazla zor olmuyor. İnsanın hayatta kalma becerisi aslinda içgüdü iken , tarihte nice topnlumları yok eden yanlış kararlar bugüne kadar gelebilmeyi başardıysa bu yanlış bir aklın yanlış yön vermesindendir.“ Geçmişin yıkıntıları , bugünün uyarılarıdır “ demiştirm George Bancroft,  “Tarihten hiçbir şey ögrenilemeyeceğini,tarihten öğreniriz” demiştir Bernat Shaw, “Tarihin en çekici ve esrarengiz tarafı, değişen çağlarla birlikte her seyin farklılaşması, fakat hiçbir şeyin değişmemesidir.” Demiştir Aldoux Huxley….. Görüldüğü gibi bir çok zamanın şahidi ortak fikirde buluşmuştur.

Yorum bırakın